Facebook Instagram Burç Uyumu TikTok YouTube

Gökyüzü Sohbetleri… 2026’ya Dair Bir Ön Okuma

2026 ve sonrası sanki gökyüzü yeni bir kitap açıyor. Bildiğimiz düzenlerin sayfaları bir bir kapanıyor, yerine bambaşka bir hikâye yazılacak gibi. Gezegenlerin diliyle konuşursak: insanlık, kaderinin yeni bir faslına giriyor. Ve bu kez, bu hikâyede teknoloji, para, inançlar ve sınırlar… hepsi yeniden tanımlanıyor.

Gökyüzü şimdiden fısıldıyor: “Hazır mısın?”
Şubat 2026’da Kova burcunda bir Güneş tutulması olacak. Ama bu sıradan bir tutulma değil. Bu tutulma, kolektif bilincin, yani hepimizin ortak zihninin içindeki sistemleri sarsacak bir titreşim taşıyor. Kova, özgürlük, teknoloji, ağlar, bağımsızlık demektir. O yüzden bu tutulma, büyük ihtimalle merkezî para birimlerinin çözülmesi, blokzincir tabanlı ticaretin yükselişi ya da yapay zekânın insan kararlarını sorgulatmasıyla ilgili büyük olayları tetikleyecek.
Ama mesele sadece ekonomi değil — bu, “gücü paylaşmak mı, yoksa kontrolü kaybetmek mi?” sorusunun yankılanacağı bir dönem.
Sonra, Mayıs ile Ekim arasında Plüton Kova burcunda retroya giriyor. Plüton, hiçbir şeyi yüzeyde bırakmaz; o, karanlığın içine girip çürümüş olanı ortaya çıkarır. Bu retro süreci, özellikle gizli güç yapılarını, kontrol mekanizmalarını ve devletlerin perde arkasındaki oyunlarını açığa çıkaracak. Maskeler düşecek. Kolektif olarak bir “gölge yüzleşmesi” yaşayacağız. Ve evet — bu enerji, zaten kırılgan bölgelerde (örneğin Balkanlar) ciddi siyasi patlamalar yaratabilir. Çünkü Plüton’un yasası nettir: yıkmadan yeniden doğamazsın.
Ama işin ilginci, bu dönemde hem Satürn hem Neptün Koç burcunda retro olacak. Bu, uzun zamandır görülmemiş bir denk geliş. Düşünsene, Satürn “kurallar” ve “yapı” derken, Neptün “rüya” ve “illüzyon” der. Koç ise savaşın, doğumun, başlangıcın burcudur.
Bu gökyüzü, “hangi ideal uğruna savaşıyorsun?” diye soracak. Liderlikler sorgulanacak, ideolojiler çarpışacak, inançlar test edilecek. Dünya sahnesinde otorite figürleri birbirine düşerken, insanlar kendi içlerindeki lideri keşfetmeye zorlanacak. Çünkü Satürn sorumluluk ister, Neptün inanç… Ve Koç’un ateşi bu ikisini bir arada tutmayı kolay kolay başaramaz.
Ekonomik sistemlerde ise Uranüs devreye giriyor. Uranüs İkizler burcuna geçiyor ve Eylül 2026’dan Şubat 2027’ye kadar retroda kalacak. Bu, bilgi, ticaret ve iletişim biçimlerinde ani kopuşlar anlamına gelir. Bir sabah uyanıp da “para artık böyle işlemiyor” diyebiliriz. Dijital para sistemleri, bağımsız ticaret ağları, merkezsiz ekonomiler… artık sadece birer teori olmayacak.
Uranüs sürprizleri sever. Bir anda yeni bir ticaret bloğu kurulabilir, ulusal para birimleri çökerken bölgesel ittifaklar güç kazanabilir. Eski düzen, “yavaşça değişeyim” demeye fırsat bulamadan altından kayabilir.
Ve bu sırada Venüs’ün Akrep ile Terazi arasında retro yapması… işte bu, ekonominin kalbine dokunan ruhsal bir sınav gibi. Venüs Akrep’teyken paranın karanlık yüzüyle tanışırız: borçlar, krizler, manipülasyonlar. Ama sonra Terazi’ye dönünce “denge, adalet ve ortaklık” arayışı başlar. Yani önce sistem çürür, sonra yenisi doğar. Bu, belki de küresel finansın karmik yeniden doğuşu olacak. Eski borçlar ödenecek, yeni değer sistemleri kurulacak.
Tüm bu göksel hareketler bir araya geldiğinde, 2026’dan sonra dünya “ben aynı kalamam” diyor. Bu, bir yıkım değil; bir uyanış. Plüton, Satürn, Neptün, Uranüs, Venüs — hepsi aynı melodiyi çalıyor: “Şimdi yeniden doğma zamanı.”
Kova burcu devrim enerjisini, Koç’un ateşini tutuşturmak için getiriyor. İnsanlık uzun zamandır bastırdığı sorularla yüzleşecek: Güç kimin elinde olmalı? Gerçek özgürlük neye benzer? Paranın değeri, ya da inancın gücü… bunlar yeniden tanımlanacak.
Belki bu süreçte dünya biraz yanacak. Belki sistemler çökecek. Ama her doğum gibi, bu da sancılı bir uyanış. Ve gökyüzü bize şunu söylüyor: Karanlık, aslında sadece ışığın yeni bir biçim bulmasıdır.
2026 ve sonrası, astrolojik anlamda bir “Kozmik Dönüşüm Eşiği.”
Artık eski çağ kapandı. Kova’nın soğuk ama bilge eli, bizi teknolojinin, bilincin ve insanlığın yeni formuna doğru çekiyor.
Kısacası, kaderin sahnesi kuruluyor. Ve yıldızlar fısıldıyor:
Bu kez rolleriniz ezberle değil, farkındalıkla oynanacak…

Doğrusunu Rabbim bilir.
Şifa olsun😊

Bir yanıt yazın